T�rkiye'de Petrol

1945 y�l�nda ke�fedilen Raman petrol sahas�n�n ke�finden bug�ne yap�lan �al��malar T�rkiye'de petrol ve gaz�n varl���n� kan�tlam��t�r. Bug�ne kadar irli-ufakl� yakla��k 120 tane petrol ve do�al gaz sahas� ke�fedilmi�tir. Ke�ifler a��rl�kl� olarak Kilis'ten siirt'e kadar uzanan ve Ad�yaman-Diyarbak�r-Batman'� kapsayan G�neydo�u Anadolu b�lgesinde ve Trakya b�lgesinde ger�ekle�tirilmi�tir. Trakya b�lgesinde genelde do�al gaz sahalar�, G�neydo�u Anadolu b�lgesinde ise genelde petrol sahalar� ke�fedilmi�tir.
Dolay�s�yla, T�rkiye'de petrl verd�r ve ararsan�z bulabilece�iniz kan�tlanm��t�r. 1954 y�l�ndaki petrol yasas� sonras�nda T.P.A.O'nun ve �zellikle Shell ve Mobil gibi uluslararas� �irketlerin arama ve sondaj �al��malar� neticesinde 1969 y�l�nda ve ayr�ca 1973 ilk petrol krizi ve �oku sonraa�nda petrol fiyat�n�n 10 kat� artmas� sonras�nda yerli petrol aramac�l���na ve sondaj �al��malar�na verilen �nem ve a��rl�k neticesinde 1991'de yerli petrol �retimleri rekor d�zeylere, y�lda 4.5 milyon tona, ula�t�. ancak, daha sonraki y�llardan g�n�m�ze kadar, de�i�ik nedenlerle, petrol ve do�al gaz aramac�l���na ve sondaj�na ayr�lan b�t�e azald� ve halen y�ldan y�la azalmaktad�r.

1954 sonras� d�nemde aramaya verilen �nem neticesinde 1965'te 150 000 m'lik maksimum metraja ula��ld�. Arama etkisini 4 y�l sonra 1969'da y�ll�k �retimi 3.6 milyon tona ula�t�rarak g�sterdi. 1973 sonras�nda arama �al��malar� 1985'de 260 000 m'lik meksimum metraja ula�t�. 6 y�l sonra ise 1991'de �retim rekor say�lan 4.5 milyon ton olarak ger�ekle�ti. Aramaya yap�lan yat�r�m etkisini 4-6 y�l sonras�nda �retimde g�stermektedir.
1991'de 4.5 milyon ton olan y�ll�k yerli �retimimiz �u anda 2.5 milyonton kadard�r. S�z konusu azalman�n �n�m�zdeki y�llarda da devam edece�i kesindir. Yaln�z; kan�tlanm�� bir ili�ki vard�r, o da �udur: T�rkiye'de petrol aramac�l���na ve sondaj�na b�t�e ayr�l�rsa petrol bulunabilmektedir.

T�rkiye'de petrole �lkemizin de�i�ik b�lgelerinde rastlanm��t�r, varl��� kan�tlanm��t�r ve a��rl�kl� olarak G�neydo�u Anadolu b�lgesindeki sahalardan �retim yap�lmaktad�r. G�neydo�u Anadolu b�lgesinde Batman, Mardin, Siirt, Diyarbak�r, Ad�yaman ve Kilis illeri i�inde bulunan sahalardan ve ayr�ca Trakya b�lgesinde k���k say�labilir 1-2 sahadan petrol �retimi yap�lmaktad�r.

Karadeniz ve Akdeniz'de petrol ve �zellikle do�al gaz aramalar� b�t�e elverdi�ince s�rd�r�lmektedir.
T�rkiye'de son y�llarda yap�lan en �nemli ke�if, 2 y�l �nce Ege b�lgesinde Manisa Ala�ehir'de delinen bir kuyuda petrol�n bulunmas� olmu�tur. ��nk�, Ege b�lgesinde ilk defa petrol bulunmu� oldu. Bundan sonra da aran�rsa bulunabilece�i ipucunu vermi�tir.

Orta Anadolu b�lgesinde Tuz G�l� civar�nda do�al gaz ve petrol potansiyelinin olabilece�i s�ylemektedir.
G�r�ld��� gibi; T�rkiye'nin bir�ok b�lgesinde petrol�n varl��� bilinmektedir.

�imdi gelelim di�er �nemli soruya: T�rkiye'de petrol var ama T�rkiye petrol zenginimidir veya petrol zengini olabilirmi? Maalesef bu soruya hemen evet demek m�mk�n de�ildir. �statistiksel olarak bilinen bir ger�ek: T�rkiye'de bulunan petrol sahalar�n�n Orta Do�u �lkelerindeki sahalar kadar b�y�k olmad��� ve bizim sahalar�n genelde a��r petrol i�erdi�idir.

T�rkiye'de bug�ne kadar yakla��k 1 milyar ton petrol ke�fi yap�lm��t�r. anak bunun %15'i olan yakla��k 150-160 milyon ton petrol �retilebilir olarak tahmin edilmi�tir. Bunun 112 milyon tonu (2000 sonu itibariyle) bug�ne kadar �retilmi� olup, geriye kalan 40-50 milyon ton pertol T�rkiye'nin �retilebilir petrol rezervidir. Bir ba�ka deyi�le, T�rkiye'nin petrol rezervi y�ksek de�ildir, ve ancak 1.5 y�ll�k T�rkiye petrol t�ketimini kar��lamaya yetecek kadard�r.

T�rkiye'de Petrol Verileri ve De�erlendirilmesi

Petrol Aramac�l���:

1954 y�l�ndan g�n�m�ze T�rkiye'de 200'e yak�n �irket arama ve i�letme faaliyetlerinde bulunmu�, bunlardan 27 tanesi halen faaliyetlerine devam etmektedir ve 5 tanesi (T.P.A.O., Ersan Petrol, Polmak, Demir Enerji ve G�ney Y�ld�z�) yerli �irkettir.

Petrol aramac�l���nda toplam 18 b�lgeye ayr�lm�� olan T�rkiye'de 1935'ten bug�ne kadar 3000'e yak�n kuyu delinmi� olup, bunun yakla��k 1100 tanesi arama ve 1300 tanesi �retim kuyusudur. Arama kuyular�n�n derinli�i 2300 m'dir.

Arama Kuyular�n�n %30'u X. B�lgede (Siirt), %19'u XI. B�lgede (Diyarbak�r), %18'i I. B�lgede (Marmara), %15'i XII. B�lgede (Gaziantep), %5'i XIII. B�lgede (Hatay) ve %4'� XIV. B�lgede (Adana) delinmi�tir.
Arama kuyular�n�n 1 tanesi 6000 m'den derine, 7 tanesi 5000 m'den derine, 22 tanesi 4500 m'den derine, 57 tanesi 4000 m'den derine delinmi�tir.
Denizlerde delinen kuyu say�s� 30'dur.
Ke�fedilen Petrol Sahalar�

1945-2000 aras�nda 59'u T.P.A.O ve 41'i di�er �irketler taraf�ndan 100 irili ufakl� petrol sahas� ke�fedilmi�tir.
Ke�fedilen sahalar�n %36's� X. B�lgede, %33'� XI. B�lgede ve %27'si XII. B�lgede yeralmaktad�r. Delinen arama kuyu say�s� ile ke�fedilen saha say�s� aras�nda do�rusal bir ili�ki bulunmaktad�r.
Ortalama olarak, 9 arama kuyusu delindikten sonra 1 saha ke�fi yap�lmaktad�r.
Ortalama olarak, her ke�fedilen sahada 27 kuyu (arama+�retim+enjeksiyon+..) delinmektedir.
Petrol Rezervi:

Ke�fedilen toplam 100 petrol sahas� i�in, rezervuardaki yerinde petrol miktar� 1 milyar ton iken, �retilebilir petrol miktar� 150-160 milyon ton olup, bug�ne kadar 110 milyon ton �retilmi�, kalan �retilebilir rezerv yakla��k 40-50 milyon ton olarak verilmektedir. T�rkiye genelinde �retilebilir petrol-yerinde petrol oran� %15 olup, T.P.A.O sahalar� i�in bu oran %12 ve Shell sahalar� i�in %25'tir.
Ortalama rezervuar ba��na yerinde petrol 10 milyon ton ve �retilebilir petrol 1.5 milyon tondur.
Petrol �retimi

2000 itibariyle 45'i T.P.A.O ve 31'i di�er �irketlerce i�letilen 76 sahadan �retim yap�lmaktad�r.
Ortalama olarak, her �retim yap�lan sahada 13 �retim kuyusu bulunmaktad�r. �retim kuyular�n�n ortalama derinli�i 1742 m'dir.

�retim kuyular� i�in ortalama y�ll�k �retim, 1997'de 4252 ton/(kuyu-y�l) iken 2000 y�l�nda 3277 ton/(kuyu-y�l) olmu�tur. Bir ba�ka deyi�le, 2000 y�l�nda �retim kuyular� i�in ortalama debi g�nde 63 varil olarak ger�ekle�mi�tir.
Y�ll�k toplam �retimin %47'si 5 sahadan (Raman, Bat� Raman, Karaku�, G�ney Karaku�, Kuzey Karaku�) ger�ekle�mi�tirve tamam� T.P.A.O. taraf�ndan i�letilmektedir.

Bug�ne kadar yap�lan t�m �retimin %47'si X. B�lgede, %37'si XI. B�lgede ve %16's� XII. B�lgede ke�fedilen sahalardan ger�ekle�tirilmi�tir.

2000 sonu itibariyle; sahalar�n ke�finden bug�ne kadar toplam �retimi 50 milyon varilden b�y�k olan 5 saha, 25 milyon varilden b�y�k olan 9 saha, 10 milyon varilden b�y�k olan 27 saha ve 1 milyon varilden b�y�k olan 47 saha i�letilmektedir.

2000 sonu itibariyle:
Toplam �retim/Delinen arama Kuyusu Say�s� Oran� ? 900 000 Varil/Arama Kuyusu (veya 125 000 ton/Arama kuyusu)
Toplam �retim/Toplam Arama Kuyusu Metraj� Oran� ? 400 varil/m
Toplam �retim/Toplam Delinen Kuyu Say�s� Oran� ? 300 000 varil/kuyu
Toplam �retim/Toplam Delinen Kuyu Metraj� Oran� ? 150 varil/m
olmu�tur.

Bug�ne kadar ger�ekle�en toplam �retimin %48'i 1500-2000 m. derinli�indeki sahalardan, %27'si 1000-1500 m. derinli�indeki sahalardan, %14'� 2500-3000 m. derinli�indeki sahalardan ve %10'u 2000-2500 m. derinli�indeki sahalardan ger�ekle�tirilmi�tir.

1.85 milyar varil yerinde petrol rezervi ile T�rkiye'nin en b�y�k sahas� olan Bat� Raman'dan �retilebilecek petrol rezervi yakla��k %2 iken, sahada CO2 enjeksiyonu uygulamas� sonucunda �retilebilecek petrol rezervinin %12'ye y�kseltilebilece�i anla��lm��t�r. bu yakla��k 25 milyon ek petrol rezervidir ve petrol �retiminde �retim artt�rma y�ntemlerinin �nemini g�stermektedir.

Sonu�lar ve �neriler

T�rkiye'de petrol vard�r. Kilis'ten Siirt'e uzanan G�neydo�u anadolu b�lgesinde, trakya'da petrol �retilmektedir, Ege'de (Manisa/Ala�ehir) ke�fedilmi�tir, Do�u Anadolu'da, Tuz G�l� yak�n�nda, Karadeniz ve akdeniz'de petrol potansiyeli tahmin edilmektedir.

T�rkiye'nin yeteri kadar arand���n� s�ylemek m�mk�n de�ildir. T�m Cumhuriyet d�neminde toplam 1200 arama kuyusu delinmi�ken, d�nyada her y�l ortalama 20 000 arama kuyusu delinmektedir. T�rkiye'de Cumhuriyet d�neminde toplam 3000 kuyu delinmi�ken, A.B.D.'de ise her y�l onbinlerce kuyu delinmektedir. Eski Sovyetler Birli�i'nde kuyu say�s� milyondan fazlad�r.

Orta Do�u �lkelerinde oldu�u gibi b�y�k petrol rezervuarlar� ke�fedilmemi�tir. rezervuarlar�m�z genelde g�reli olarak k���k petrol rezervli, k���k �l�ekteki rezervuarlar �eklindedir.
t�rkiye'de petrol aramac�l��� ve sondaj faaliyetlerine ayr�lan b�t�e yetersizdir. 2001 y�l� yat�r�m program�nda T.P.A.O'nun sondaj �ncesi (jeolojikve jeofizik �al��malar) ve sondaj �al��malar�na yakla��k 28 milyon dolar ayr�lm��t�r. Bu b�t�e yetersizdir;
��nk�:
- Her kuyunun maliyeti birka� milyon dolar d�zeyindedir,
- Hatta deniz aramac�l���n�n maliyeti �ok daha y�ksektir. 2000 y�l� i�inde karadeniz'de delinen 2 kuyunun maliyeti 50 milyon dolar olarak verilmi�tir. Ge�en y�l �skenderun a��klar�nda delinen 2 kuyunun maliyeti 20 milyon dolar olmu�tur.

Uluslararas� petrol �irketlerinin arama ve �retimde paylar� azalm��t�r. T.P.A.O. a��rl�kl� olarak arama ve �retim y�r�tmektedir ve her�ey T.P.A.O.'dan bekleniyor havas� hakimdir. Uluslararas� petrol �irketlerinin arama ve saha i�letme faaliyetleri te�vik edilmelidir.

Derinin aranmas� ve daha �nce aranm�� sahalar�n yeni arama teknolojileri uygulanarak (�rne�in 3D sismik gibi) yeniden aranmas� planlanmal�d�r.

�lkemizde, b�t�e ay�rd���n�zda ve arad���n�zda petrol�n bulundu�u, bug�ne kadarki veriler, g�stermektedir.
t�rkiye'de y�llar i�inde delinen kuyu say�s�nda ve kuyularla delinen toplam derinli�i tan�mlayan toplam metraj de�erleri ve aramaya ayr�lan b�t�e y�llar i�inde �nemli de�i�iklikler g�stermektedir (1985'te 260 000 m. ile son y�llardaki 40-50 000 m. aras�nda). Buna ba�l� olarak, yerli �retimimizde ini�li ��k��l� bir g�r�nt� i�indedir. Daha da tehlikelisi, 1986 y�l�ndan bug�ne aramalara ayr�lan b�t�e s�rekli olarak d��m��, ve bunun neticesinde yerli petrol �retimimizde 1991'deki rekor d�zeyinden itibaren g�n�m�ze kadar s�rekli d��m��t�r, ve en az�ndan �n�m�zdeki 4-5 y�l daha d��meye devam edecektir.

Arama �al��malar�n�n y�llar i�inde ni�li-��k��l� bir davran�� g�stermesi; kararl� ve s�rekli bir petrol politikas�n�n eksikli�ini g�stermektedir. Bunun yan�s�ra; sekt�r i�indeki en b�y�k kurulu�lar�n �st y�netimlerinde ya�anan �anss�zl�klar ve s�rekli de�i�iklikler yine petrol politikas�ndaki olumsuz g�stergelerdir. Kal�c�, tutarl�, uygulanabilir, uzun d�nemli, vizyon ve misyonu olan bir petrol politikas�na gereksinim vard�r. Sekt�r� politikac�n�n de�il politikan�n, g�nl�k politikan�n de�il s�rekli ve tutarl� politikan�n y�nlendirmesi sa�lanmal�d�r. Kamu kurulu�lar�n�n y�netiminde uzman-deneyimli-bilgili, teknik ve ekonomik konu�ara hakim, politikac�lar�n etkisinden ar�nd�r�lm�� bir y�netim yap�s� kazand�r�lmal�d�r.

Varolan petrol sahalar�ndan yap�lan �retimin d���k olmas�n�n bir nedeni de bu t�r sahalar modern ve hatta geleneksel petrol �retim artt�rma y�ntemlerinin yeterince kullan�lmamas�ndand�r. �rne�in, t�rkiye'de yakla��k 50 petrol sahas�ndan �retim yap�l�rken, bunlardan sadece birisinde modern �retim artt�rma y�ntemi kullan�l�rken, di�er birka� sahada ise su enjeksiyonu yap�lmaktad�r. Petrol sahalar�ndan �retimi artt�rmak �zere yeni teknolojilerin ve �retimi artt�rma y�ntemlerinin kullan�lmas� gerekmektedir. Yeralt�nda bulunan petrol�n �retilebilirlik oran� d�nya ortalamas� %33 iken bizde %15 olmas�n�n en �nemli nedenlerinden birisi; petrol sahalar�n�n karma��k yap�s� ve i�erdi�i a��r petrol�n olmas�n�n yan�s�ra tukar�da de�inildi�i gibi �retim artt�rma y�ntem ve teknolojilerinin kullan�lmamas�ndand�r.

T�rkiye'nin stratejik petrol rezervi yoktur. A.B.D.'nin yakla��k 100 milyon ton yeralt�nda depolanm�� stratejik petrol rezervi vard�r ki bu depolanm�� miktar yakla��k 1.5 ayl�k petrol t�ketimine e�ittir. bu rezerv rafinerilerde veya di�er y�zey tanklar�nda depolanm�� petrol miktar�n� i�ermemekte, sadece yeralt�nda depolanm�� petrol miktar�n� tan�mlamaktad�r.

T�rkiye'de ulusal enerji politikalar�n�n ve do�al olarak petrol ve do�al gaz politikalar�n�n belirlenmesinde yard�mc� olan, uzun d�nemli planlama �al��malar� yapan ve y�r�ten, sekt�rde ilgili y�netmelikleri ��karma ve denetleme �zellikleri olan bir birimin (�rne�in Ulusal Petrol Enstit�s�, Ulusal Do�al Gaz Enstit�s�, Ulusal Petrol ve Do�al Gaz Enstit�s� veya Ulusal petrol kurumu ve konseyi gibi) kurulmas�nda yarar vard�r. S�z konusu birimde sekt�r�n her kesiminden (kamu ve �zel kurulu�lar, m�hendislik odalar�, �niversiteler,...) temsilcilikler veya kat�l�mc�lar g�rev alabilirler. G�n�m�z�n en �nemli enerji kaynaklar� olan ve daha uzun s�rede bu konumu koruyaca�� belli olan ve toplumun t�m kesimlerini ilgilendiren petrol ve do�al gazla ilgili t�m etkinliklerin planlanaca�� ve denetlenece�i b�yle bir birim veya enstit�, ayn� zamanda toplumu e�itici ve uyar�c� ve gere�inde devletin ulusal petrol ve do�al gaz politikas�n� y�nlendirici �zelliklere sahip olabilir.

Akaryak�t t�rlerinin ve di�er s�v�, do�al gaz ve LPG gibi petrol �r�nlerinin analizini yapacak, standartlara uygun olup olmad���n� ara�t�racak ba��ms�z laboratuvarlara gereksinim vard�r. Ankara'daki PAL bu t�r laboratuvarlara iyi bir �rnektir ve T�rkiye'nin di�er b�lgelerinde de benzer laboratuvarlar a�ma �al��malar�n�n h�zland�r�lmas� ve giri�imlerin te�vik edilmesi gerekmektedir. Biz �T� Petrol ve Do�al Gaz M�hendisli�i B�l�m� olarak talip olmam�za ra�men, devletten hen�z gerekli maddi destek konusunda olumlu neticeler alamad�k, ama giri�imlerimizi kamu ve �zel kurulu�larla s�rd�rmekteyiz.

T�rkiye'de enerji sekt�r�n�n en �nemli sorunlar�n�n k�keninde; sekt�r�n planlama eksikli�i, bilimsel ara�t�rma ve geli�tirme ile teknoloji geli�tirme etkinliklerinin azl��� gelmektedir. T�rkiye'nin bilim politikas�nda enerjiye gereken yer verilmezken, enerji politikalar�nda AR-GE'ye (ara�t�rma-geli�tirme) gereken yer verilmemektedir. Petrol sekt�r� i�indeki kamu ve �zel kurulu�lar ile �niversiteler aras�ndaki bilimsel ili�kiler ve ortak �al��malar �ok d���k d�zeydedir, ve devlet te �zerine d��en y�nlendiricilik g�revini yeterince yapmamaktad�r. AR-GE �al��malar�na daha fazla kaynak ayr�lmal�, Avrupa Birli�i standartlar�na uygun AR-GE programlar� te�vik edilmelidir.
Sekt�rde var olan kamu kurulu�lar�n�n uzman ve ileri teknoloji a��rl�kl�, i� verimi y�ksek ve maliyeti d���k �zelliklere sahip olacak �ekilde yeniden yap�land�r�lma konusu enerji politikalar�nda yer almal�d�r. Petrol ve do�al gaz arama ve �retim sekt�r�nde T�rkiye'deki tek devlet kurulu�u olan T.P.A.O.'nun �ok riskli ve b�t�e gerektiren �al��malar�n� s�rd�rebilmesi i�in gelir kaynaklar�n� artt�r�c� ve petrol sekt�r� i�inde daha geni� bir yelpazeyi kapsayacak bir entegrasyon uygulamas� ile (rafinaj, boruhatt� ta��ma, sat��-pazarlama �al��malar� yapabilecek �ekilde) yeniden yap�land�r�lmas� uzun s�reden beri dile getirilmektedir. ancak bunu yaparken, yukar�da say�lan �zelliklere (uzman ve ileri teknoloji a��rl�kl�, i� verimi y�ksek) sahip olacak �ekilde yap�land�r�lmas� konusu g�ndeme getirilmeli, tart��maya a��lmal�, incelenmeli ve gerekli �al��malar ger�ekle�tirilmelidir.

�zet

D�nyada �lkelerin geli�mi�li�ini yans�tan en �nemli g�stergelerden birisi, hepinizin bildi�i gibi "ki�i ba��na d��en enerji t�ketimi" de�ildir. Art�k onun yerine "t�ketilen enerji ba��na yap�lan �retim" g�stergesi kullan�lmaktad�r. Yani t�kett�imiz enerji ba��na ne kadar �retti�imizdir �nemli olan. Burada, do�al olarak "verimlilik" g�ndeme gelmektedir. Yani enerjiyi verimli kullan�yormusunuz, �retiminizde verimlilik g�z�n�ne al�n�yormu.
�ubat 2001 ekonomik krizinin bize ��retti�i "maalesef bu �lkede �retim yap�lmad��� ve �retimimizin artmas� gerekti�i, geli�menin mal ve i� �reterek sa�lanabilece�i" oldu.

Mal ve i� �retimindeki soru asl�nda yerli petrol �retiminde uzun y�llardan beri vard�r. Yerli �retimdeki d����, aramalara yap�lan ihmalden, aramalara yeteri kadar b�t�e ayr�lmamas�ndan kaynaklanmaktad�r. Bununda k�keninde; T�rkiye'de uzun s�reli, kararl� ve tutarl� petrol politikas�n�n olmamas�, sekt�rdeki ilgili kurulu�lar�n verimli �al��t�r�lmamas�, politikadan �ok politikac�lar�n sekt�r� y�nlendirmesi olgular� ve ger�ekleri yatmaktad�r.
Sekt�rde ilgili, yetkili ve sorumlu kurulu�lar verimli �al��mamakta ve �al��t�r�lmamakta, yasal altyap�da eksiklikler oldu�u ��kar�lan yeni yasalardan anla��lmakta, bunlardan daha k�t�s�; b�t�n bunlar�n bize IMF veya Avrupa Birli�i taraf�ndan dayat�lmas� sonucunda anla��lmas� ve d�zenlemelere gidilmesidir.

Prof. Dr. Abdurrahman Satman